Miki mausla tanışıklığım çok eskilere dayanır ve kendisini en iyi tanıyanlardan biriyim.Miki,bugüne bugün bu camiyadaki en fare gibi farelerden biridir.(Jeri itoğlu itin tekidir illaki hangisi kötüdür diye sorucak olursan) Pırlanta gibi bi' yüreği vardır Miki Maus'un.Ne çevresindekilere ne de uzatmalı nişanlısı Mini Maus'a madik attığı görülmemiştir bu vakte kadar.Zaman zaman yanlışları olmadı mı ? Mutlaka olmuştur.En nihayetinde hepimiz insanız ya da fareyiz.(Giderek karışık bi' hal almaya başladı bu giriş kısmı)
Fakat gel gör ki Miki Maus asla ekmek parasını kazanma sebebi olan yani velinimedi olan çocuklara kötü örnek olmaz.
Şimdi bunları neden anlatıyorum ? Geçenlerde haberleri izlerken şöyle bi' habere denk geldim : ''Çocuk programı Filistin - İsrail arasında gerginliğe neden oldu.''.Hani iki ülke arasında gökten üç elma düşse,''Neden 2'si sizin tarafa düştü?'' diye soran diğer taraf açısından gerginliğe neden olucağından dolayı ilk başta çokda şaşırmadım ama ne zamanki gerginliğin sebebinin Miki Maus olduğunu gördüm o saniyede televizyona odaklandım ve acı gerçek suratıma bir tokat gibi patlayarak kafamı salonun duvarına vurmama neden oldu : Karşımdaki Miki Maus'tu ve çocuk programında ''Irak'ı geri alıcağız!'',''Ariel Sharon öldü'',''Biz kazanıcağız'' ve bu gibi cümleler kuruyodu.Biraz daha yakından inceleyince kendisinin Miki Maus'un Aliço'su olduğunu farkettim ve gönlüme su serpil çakmaklı...
Hakiki Kamil Koç Miki Maus'u ev telefonundan arayıp biraz laflayınca ''Abi şantaj,montaj,komplo bunların hepsi,çirkin bi' karalama kampanyası,ismimi kullanarak prim yapmaya çalışıyolar'' gibi cümleleri arka arkaya sıraladı.Normal şartlarda bu cümleler hakkaten o naneyi yemiş insanın tipik savunma cümleleriydi ama bunca yılın Miki'si (isimde çok tehlikeli arkadaş,her yazdığımda tedirgin oluyorum ters bi' manaya gelicek cümle diye) bana yalan söylemezdi,dahası televizyonda gördüğüm Miki Maus'un sol kalçasında nal kadar bi' et beni vardı ki bizim Miki Maus'ta yok öyle bişey.(Bi' gün çok çişim gelince tuvalete koştum ki Miki duş alıyomuş haliyle sobelemiş oldum zırtapozu)
*
Miki Maus'un Piçi Maus'a dönüştükten sonra ''Cihad'' çağrısı yapışını yüz kaslarım gevşemiş ve tavana doğru yüksek perdeden kahkahalar atarak izledim ve bi' yandanda ''Ülen sen ki Miki Maus'un kabak misali belli olan sahtesisin ! ''Bi' kuyruklu yıldız İstanbul Bahçelievler'e yaklaşmakta ve sadece Bahçelievler'i yokedicek büyüklükte 1 saat içinde Bahçelievler'i terkedin'' desen ve dediklerin doğru bile olsa yinede ciddiye almıycağım sefillikte bi' sıfatın var.Hiç mi kafanız basmadı bu duruma ey tv yöneticilieri ?'' Diye düşünüyodum ki...
Haberin son kısmında krize neden olan çocuk programını arayan 12 yaşındaki Muhammed'in ''Asalım,keselim,savaşalım'' gibi sözler söylediğini duyunca benim kendisini ciddiyetsiz hareketlerle izlediğimi farkeden Miki Maus seviyesiz el,kol hareketleri yaparak zihinlerimize kazınmış Sadri Alışık repliği olan ''Bu da mı gol değil hakim bey?'' (''Bu da mı budizmin öncüsü değil ?'' şeklinde ikinci bi' soruyla iyice allak bullak etmek mümkün iddia makamını ve makam şöförünü) cümlesini bağıra bağıra kurdu ki ben çoktan gole giderken yakalandığım kontra ataktan yediğim golle 1-0 yenik duruma düşmüştüm bu durum karşısında.
*
Bi' tarafta çocuklar silaha sarılsın diye miki mausu kullanıcak kadar şeytanlaşanlar diğer taraftada o çocukların yaşadıkları şehirlere attığı bombalardan evel çakma miki maus'un çocukları kışkırtabiliceğini düşünücek kadar hesapta melek olan şeytanlar var terazinin iki kefesinde.Miki maus'a aldanıp gülmeye başladığım 3 dakikalık haberin bitiminde mevzunun ağlanası olduğunu farkedip bi' kasa limon yemiş insanın surat ifadesine sahip oldum.
*
Kayahan'ın eski bi' şarkısıydı bu başlıkta alıntı yaptığım,hatırladın mı ? : ''Bir aslan miyav dedi,minik fare kükredi,fareden korktu kedi,kedi prrr uçuverdi''.İşte o minik fare yine kükredi ama fareden değilde olayların vardığı yerden korktum,üstelik prrr diye uçuvermek isterken kaskatı kaldım elimde televizyon kumandasıyla.(Kediyle hiç bi' açıdan benzerliğim olmadığı çıktı böylece ortaya...)
''Yalan mı ? Yalan mı ? Yoksa inanmadın mı?'' diye devam ederdi bu şarkı ama ben inanmak istemiyorum artık bu kadarına...Hala anlamadım ne dediğini dersen,sana senin anlıycağın dilden konuşurum Üstad Kayahan : ''Neden hepimizin yolu sevgiden geçmez ve kimisine sevdanın yolları kimisine kurşunlar ?'' ya da ''Allah'ım neydi günahı bu insanların ki odalarda ışıksız kaldılar?''...Bırak şimdi ''sarı şekerin kalbine girmeyide'' bana bunun cevabını ver sen.(Uyutmuyor bu yaşananlar akşam olunca demek isterdim ama uyku(suzluk) sorunumun temelinde bu olaylar yok,yalancılık yapmak istemiyorum o yüzden)
Ya da toptan şekilde tek soruya sığdırmak gerekirse 2500 yıl önce yaşayan ünlü antik-Kıraathane filozofu BabaCengizus'un da dediği gibi : ''Nasıl olucak bu işler?''